Yeni Medeni Kanun

Mecliste yıllarca süren tartışmalar ve uzun süren araştırmalar, hazırlık dönemi sonucunda nihayet çağdaş dünyaya bizi bir adım daha yaklaştıran bir medeni kanuna kavuşabildik.

Yeni medeni kanun eski 743 Sayılı Medeni Kanuna göre pek çok yenilikler içermektedir. Bu ayki köşemizde bu kanunun kişiler ve aile hukuku alanında yapılan değişiklikler ve yenilikler inceleyeceğiz.

1- Öncelikli olarak yeni kanunda sade herkesin anlayacağı bir dil kullanılmış ve kanunun herkes tarafından bilinip, yararlanması amaçlanmıştır. Arapça, eski Osmanlıca hukuk terimleri yeni kanunda kullanılmamış günümüz Türkçesindeki anlamları tercih edilmiştir. Mesela hilaf-aksi, mündecerat-içerik, ahvali şahsiye-kişilik, cemiyet-dernek, ferağ-vazgeçme gibi.

2- Yasada ilk dil sadeleştirilmiş 22 madde haricinde pek çok konuda esaslı değişiklikler yapılmıştır.

Kişilik Haklarında     

a- Kişilik ve şahsi haklara ilişkin 23 madde düzenlemesinde kişilik haklarının, vucut bütünlüğünün korunacağı, dokunulmazlığı tekrar belirtmiş, fakat eski kanundan farklı olarak eklenen sın fıkra ile gen teknolojisi ve gen nakilleri ile günümüz tıbbındaki gelişmeler gözardı edilmeyerek "Yazılı rıza üzerine insan kökenli biyolojik maddelerin alınmasının ve aşılanmasının" mümkün olduğu, ancak biyolojik madde verme borcu olandan edimini yerine getirmesinin istenmeyeceği belirtilip bu konuda tıp ve hukuk otoriteleri arasındaki tartışmaları son verilmiştir.

 b- Yasanın 24. maddesinde kişilik haklarına, korunmasına ilişkin başka kanunlarca belirtilen özel sınırlama nedenleri yerine genel sınırlama nedenleri YMK' ca belirlenmiştir. i) Hakkı zedelenen kişinin rızası ii) Daha üstün nitelikte kamusal yarar iii) Kanunlarla verilmiş olan aykırı olmamak koşuluyla korunmayacağı belirtilmiştir.

c- Yine kişilk haklarını ihlali halinde açılacak davalar tek amdde halinde toplanmış ve özel kanunlarda kabul edilen bazı hak ve hususlar da kanuna alınmıştır. Mesela, 3. kişilere  yapılan saldırıların düzeltilmesi hakkındaki ilanen bildirilmesi gibi.

d- 33. Maddede gaiplik konusunda mahkemece bilgisini bulunan kimselerin bilgi vermeler için yapılan çağrı sonucu öngörülen eski kanundaki 1 yıllık süre 6 aya indirilmiştir.

e- Kişisel durum sicili bölümü altında eski MK' da ahvali şahsiye sicili olarak geçen bölümde Türk temsilciliklerine eski kanundan farklı olarak Dışişleri Bakanlığı' nın önerisi ve İçişleri Bakanlığı' nın katılması ve Başbakanlık onayı ile  nüfus memurluğu yetkisinin verilmesi hükme bağlanmıştır.

f- 40. maddede cinsiyet değişikliği konusunda yapılan bir düzenleme ile sağlık kurulu raporu, 18 yaşını doldurma, evli olmama vb. şartlar getirilerek cinsiyet değişimi zorlaştırmıştır.

Tüzel Kişilerde

a- Tüzel kişilerin kişiliğin sona ermesi kısmında 52. madde tasfiye amacıyla tüzel kişiliğin sınırlı olarak devam etme durumu düzenlenmiştir.

b- 53. maddede tüzel kişinin malvarlığının tasfiyesinin kanunda aksine hüküm bulunmadıkça terekenin resmi tasfiye usulüne göre yapılamsı kararlaştırılmıştır.

c- Derneklerle ilgili olarak eski MK' dan daha da ayrıntılı düzenlemeye gidilmiş büyük değişiklikler yapılmıştır, derneklerin en az 7 kişi ile izin alınmadan kurulabileceği belirtilmiştir. Üyelerin, yönetim kurulunun durumu ve hakları eski MK' dan tamamen farklı bir biçimde yüzeysel değil düzenleme işini nizamnamelere bırakmayacak şekilde ayrıntısı ile düzenlenmiştir. 56 - 100. maddeler arasında ayrıca eski MK' dan tamamen farlı düzenlemeler öngörülmüştür. Mesela derneğin yönetim ve denetim kurulu kararlarına karşı iç denetim yoları tüketilmedikçe iptal davası açılmayacağı öngörülmüştür.

d- Vakıflarla ilgili olarak tescil kararına karşı vakıflar genel müdürlüğünün temyiz süresi 2 aydan bir aya düşürülmüş eski MK hükümleri korunmuştur.

Aile Hukukunda

Yeni medeni kanununda en büyük değişiklikler burada yapılmıştır.

a- Erken yaşta evlenmelerin önüne geçmek için EMK' nun 88. maddesinin karşılığını bulduğu yeni medeni kanunun 124. maddesinde hakim kararıyla 17 yaşını doldurmuş olmak evlilik için şart koşulmuş ancak olağanüstü durumlarda kanunca izin verilebilir evlilik yaşı sınırı yükseltilmiştir. Küçükler ve kısıtlılar için yasal temsilcinin de izni şart koşulmuştur.

b- Evlatlık ve evlat edinenin alt soylarının da evlenmesi yasaklanmıştır.

c- Boşanma sebeplerine MK 162. maddede onur kırıcı davranışta bulunulması da eklenmiş böylece daha önceden yargıtay içtihatları ile zimmen kabul edilen eşlerden birinin diğerine hakareti boşanma sebebi olarak açıkça gösterilmiştir.

d- Boşanma nedeni olarak sayılan terk halindeki ihtar çekme süreleri uzatılmış, terk süresi uzatılarak terk halinden boşanma davası açılması zorlanmıştır.(Mk.164)

e- MK 175. maddede erkeğin nafaka alabilmesi için kanunun refah hali içinde bulunması şartı kaldırılarak erkeğin de kadından yoksulluk nafakası alabilmesine tam olarak olanak tanınmıştır.

f- Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık zaman aşımı süresine bağlanmıştır.(MK 178)

g- Boşanma davası sırasında taraflardan birinin istemi üzerine hakimin gizli duruşma yapabilmesine olanak tanınmıştır.

h- Evlenmede MK 186. madde ile kocanın aile reisi olma durumu kaldırılmış, evlilik birliğini eşlerin birlikte yöneteceği ve eşlerin ortak konutu beraber seçecekleri hükmüne yer verilmiştir. Bununla ilgili olarak aile malları ev düzeni ile ilgili de köklü değişiklikler getirilmiştir. (MK 352 - 395) Bu hükümlerle bir bakıma kadın aleyhine olan evlilikteki dengenin düzeltilmesini sağlamış ve yılardır çeşitli kuruluşlarca belirtilen kadın haklarının iyileştirilmesi konusunda atılan en önemli adımlardan biridir.

i - Her ne kadar eski medeni kanundaki eşin meslek seçiminde kocanın iznini alması zorunluluğu hakkındaki 59. madde anayasa mahkemesi tarafından iptal edilse de yeni MK açıkça iş ve meslek seçiminde tarafların tamamen serbest olduğu belirtilmiş ancak tarafların da meslek iş seçiminde de evlilik birliğinin huzur ve yararını gözönünde tutmaları gerektiği belirtilmiştir.

j- MK 194 de getirilen aile konutu kavramı ile aile konutunun hiçbir şekilde eşlerden birinin rızası olmadan  satılamayacağı, kira durumu varsa kira sözleşmesinin fesih edilemeyeceği belirtilmiş, istenirse hakim müdahalesine başvurulabileceği açıkça ifade edilmiş ayrıca gerekirse mülk sahibi olmayan eşin tapuda konut kaydına da şerh verilmesini istemesine olanak sağlamıştır.

l - Eşlerden birinin tasarruf yetkisinin hakim kararı ile sıonırlandırılması halinde bu durumun taşınmazlardaki tapu  kütüğüne resmen şerh edileceği açıkça ifade edilmiştir.

m - Yeni yasanın 202-281. maddeleri arasında evlilikteki mal rejimi ve mal rejimi halleri iğer kanundan farklı olarak ayrıntılı şekilde düzenlenmiş evlilik birliği içinde edinilmiş tüm malların boşanma halinde eşler arasında ortak ve eşit olarak malvarlığı ile ilgili başka bir sözleşme yok ise, paylaşılacağı hükme bağlanmıştır. Bu konudaki düzenleme ile ilgili tartışmalar halen sürmektedir. Yeni medeni kanunun uygulanmasını hakkındaki yürürlük kanununda 10. madde yeni kanunun çıkmasından evvel evlenmiş olan olan eşler için eski medeni kanunun mal rejimi ile ilgili hükümlerin uygulanacağını hükme bağlamış ancak yeni MK nin yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden başlıyarak 1 yıllık süre içerisinde eşler arasında başka mal seçilmesi halinde bu evlilikler içinde yeni MK' nin hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu yürürlük kanunundaki hüküm bir bakıma çok zararlı etkilere neden olmuştur. Zira çağdaş bir sistem getirmeye çalışan yeni MK' nin amacı eş zamanlı olarak çıkan bu yürürlük kanunu ile sekteye uğratılmıştır, mal paylaşımı daha da karmaşık hal almıştır. Yeni MK' nın yürürlükteki tüm evlilikler için mal rejimi paylaşımında kanaatimce gerekli sayılması gerekirdi.

n- Evlat edinme ile ilgili olarak evlat edinme yaşı otuza (MK 305-306) indirilmiş ve evlat edinme kolaylaştırılmıştır. Çocuklu ailelere de evlat edinme olanağı getirilmiştir. Evlatlık ile ilgili olarak ayrıntılı bir düzenleme yapılıp, erginler ve kısıtlıların en az beş yıl süre ile evlat edinence bakımı gözetimi veya birlikte yaşaması halinde, alt soyunun olmaması durumunda evlat edinilmesine olanak tanımıştır. Zihinsel ve bedensel özürlü kişilerin de açıkça evlat edinilebileceği belirtilmiştir.(MK 308)

o- Yasanın 335. maddesinde çocukların velayeti ile ilgili olarak eşlerin üvey çocuklarına bakma ve bu konuda velayet sahibi eşe yardımcı olma görevi altında oldukları açıkça belirtilmiştir. Aile hukukuna diğer konularda ise eski MK hükümleri aynen korunmuş ve ufak çapta zaman aşımı ve benzeri konularda değişiklik yapılmıştır.

Sonuç olarak, yeni medeni kanun ile ülkemiz Atatürk' ün hedeflediği çağdaşlık seviyesine daha da yaklaşmıştır. Ancak tabi ki özellikle mal rejimi hakkında ve çeşitli aile hukuku ile ilgili konularda hala eksiklikler bulunmaktadır.Mesela, evlatlığın, evlat edinenin önceden ölmesi durumunda evlat edinenin füruundan miras payı alamaması bu konuda bir düzenleme yapılmaması, velayeti olmayan, sahipsiz çocukların islah evlerine gönderilmesi düzenlenmişken devletin bu çocuklar hakkında yerine getirmekte yükümlü olduğu mükellefiyetlerin belirtilmemesi, boşanma davalarında gizli oturum yapılması kararlaştırabilse de basına karşı korunmanın ve bu gizli oturumların nasıl ne şekilde olacağının tam olarak belirtilmeyip HUMK taki yetersiz düzenlemelere bu konudaki düzenlemelerin bırakılması bu kanundaki eksikliklerden birkaçıdır. Bu konularda da yeni düzenleme yapılmasını ümit ediyoruz. 


Yeni Medeni Kanun